18 Haziran 2024 Salı

Gitmek

 “Aramızdaki şey, yollar olsaydı aşardık

mesafeler olsaydı çözerdik. Sorun olsaydı konuşur hallederdik. Aramızda bir dağ olsa tırmanır yine sarılırdık. Bizim mesele bambaşka bir şey. Bunu çözmeye bir ömür yetmeyecek. Bu sessiz bir veda... Gitmek, ayaklarla yapılmıyor her zaman”

22 Mart 2023 Çarşamba

 "denizdeki suyu

yangınlara taşıdım

amaçsız olmama rağmen

haddinden uzun yaşadım

kimi dövdüm kimi sevdim

kimden büyük dayak yedim

otobüs bekler gibi

senden haber bekledim

ne uyudum ne konuştum

azcık yemek yedim

annemin karnında

tekme atmayı öğrendim

kötü insan olmayı

o zaman benimsedim

mesela duştan sonra

tekrar oynamaya gittim

nefes alamadım değil

pek heves alamadım

çok yıldır evdeydim

büyük adam olamadım

dün gece uyurken

rüyamda kördüm

telefonu unuttum diye

yoldan geri döndüm

duvarların arkası aslında çimen değil

pastamdan çıkan bugün dansöz değil

çok yalnızdım çok sıkıldım

biraz da delirdim

yoldan geçen insana

benim olur musun dedim

acı çekmek tatlıdır, biber daha tatlıdır

ne yazık ki umutlarım

dün kalkan uçaktadır

fırından ekmek aldım

yolda birazını yedim

bağımlıkları bitirdim

bir tek seni yenemedim

bugün aynaya baktım

suratımı beğenmedim

makyaj çantası buldum

intihar süsü verdim

herkes yas tutar sandım

hiçkimse üzülmedi

o sıra herkesin aklı

ülke gündemindeydi"

10 Mayıs 2020 Pazar

"Ölmek bile, kendilerine böyle bir görev verilenlerin işidir.
Hayat, düşünceleri tutan bir hapishanedir.
Güzel bir gün ve ben yaşıyorum"

8 Mayıs 2020 Cuma

ekmeğimi paylaştığımdan beri senle
ve suyu içtiğimizden beri aynı bardaktan
örselendi cesaretim
bir soru aldı esir tüm benliğimi
ya bir gün eksik seversem seni

11 Aralık 2019 Çarşamba

Eve dönerken,
Ne kadar etrafı seyredersen seyret,
Hangi yolu seçersen seç,
Vitrinlere takıl ya da uzaklara dal.
Ayakların farkında olmadan, hep evinin kapısına getirir seni
Ellerinde anahtarlar, kapıyı açarken bulursun kendini
İşte sen benim o evimsin.

25 Kasım 2019 Pazartesi

"İyi ol fakat çok iyi olma.
Birazcık huysuz ol fakat çok değil.
İçinden geliyorsa dua et.
Eğer sana rahatlık veriyorsa arada bir küfür de et.
Etrafındakilere mümkün olduğunca dostça davran, müşfik ol.
Eğer bir gün kötü davranmanı gerektirecek bir durum karşısında kalırsan;
bağır, çağır, kır, dök ve unut!
Her zaman ve her yerde eline geçen bütün saadeti yakala,
en ufak bir parçanın bile kaçmasına izin verme.
Yaşa, her şeyden önce !yaşa ve sırf tesadüfen bu dünyaya gelmiş olduğun
için, laf olsun diye günlerini geçirme.
Eğer gerçek aşkı tanıyacak kadar şanslıysan;
bütün kalbin, ruhun ve bedeninle sev!
Hayatını o şekilde yaşa ki;
her an kendi elini sıkabilesin ve her gün faydalı olan,
hiç olmazsa bir şey yap ki;
gecelerin yaklaşırken örtüleri üzerine çekip kendi kendine
"Ben elimden geleni yaptım" diyebilesin.
Düşüncelerin neyse hayatın da odur.

Hayatın gidişini değiştirmek istiyorsan düşüncelerini değiştir"

25 Ekim 2019 Cuma

"En güzel günlerimin 
Üç mel'un adamı var: 
Ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye 
En güzel günlerimin bu üç mel'un adamını 
Yer yer tırnaklarımla kazıdım 
Hatıralarımın camını.. 
En güzel günlerimin 
Üç mel'un adamı var: 
Biri sensin, 
Biri o, 
Biri ötekisi.. 
Düşmanımdır ikisi.. 
Sana gelince... 
Yazıyorsun.. 
Okuyorum.. 
Kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa, 
İnsanın 
Bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum.. 
Ne yazık!.. 
Ne kadar 
Beraber geçmiş günlerimiz var; 
Senin 
Ve benim 
En güzel günlerimiz.. 
Kalbimin kanıyla götüreceğim Ebediyete 
Ben o günleri.. 
Sana gelince, sen o günleri - 
Kendi oğluyla yatan, 
Kızlarının körpe etini satan 
Bir ana gibi satıyorsun!. 
Satıyorsun: 
Günde on kaat, 
Bir çift rugan pabuç, 
Sıcak bir döşek 
Ve üç yüz papellik rahat 
İçin... 
En güzel günlerimin 
Üç mel'un adamı var: 
Biri sensin, 
Biri o, 
Biri ötekisi... 
Kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi... 
Sana gelince... 
Ne ben Sezarım, 
Ne de sen Brütüssün... 
Ne ben sana kızarım 
Ne de zatın zahmet edip bana küssün.. 
Artık seninle biz, 
Düşman bile değiliz.."

20 Ekim 2019 Pazar

Güzel kadınlarla giriştiğim her deneme düş kırıklığıyla bittiği için artık bu genellemeyi rahatça yapıyorum. Melek yüzlü ama şeytan gönüllü kadınlar görmeye alıştım artık ben, güzel kadın gördüm mü aklıma kötülük gelmesi bundandır.

3 Nisan 2019 Çarşamba

"Eskisi kadar özlemiyorum seni,
Ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlarda..
Adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor..
Yokluğunun takvimini tutmuyorum artık.
Biraz yorgunum..
Biraz kırgın..
Biraz da kirletti sensizlik beni! 
Nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama
“İyiyimler” yamaladım dilime.
Tedirginim aslında, seni unutuyor olmak,
Hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni..
Gel diye beklemiyorum artık,
Hatta istemiyorum gelmeni..
Nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde.
Arasıra geliyorsun aklıma, banane diyorum
Benim derdim yeter bana banane! 
Alıştım mı yokluğuna? 
Vaz mı geçiyorum, varlığından? 
Tedirginim aslında,
Ya başkasını seversem? 
İnan o zaman seni hayatım boyunca affetmem.."

24 Mart 2019 Pazar

"Şikayet ettiğimi sanma sakın
 Sevgilinin ayakları altında ezilen üzüm gibi
 Lal renkli şaraba dönüştüm ben
 Bu yüzden razıyım ezilmeye

 Daha üzüm asması yaratılmadan sarhoş olanım ben
 Sen doğmadan önce aşkınla berduş olanım"

22 Mart 2019 Cuma

7 Haziran 2018 Perşembe

"bize insanları değil, fikirlerini hatırlamamız söylendi. çünkü bir insan yenilgiye uğrayabilir, yakalanabilir, öldürülebilir veya unutulabilir. ama bir fikir 400 yıl sonra bile hala dünyayı değiştirebilir.”

"Remember,remember the 5th of November. The gunpowder treason and blood. I know of no reason why the gunpowder treason should ever be forgot."


"Ideas are bulletproof"
"Kelimeleri, daha önce, öyle kötü yerlerde kullanmış oluyoruz ki
Kirletir diye korkuyoruz duygularımıza dokunursa"

17 Aralık 2017 Pazar

5 Kasım 2017 Pazar

"Sevgilim, bir günün ortasında şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor

Ben seni düşünüyorum seni
Hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi
Kalbim diyorum kalbim
Daha dün tezgahtan çıkmış bir su sayacıgibi
Aşkı anılar besliyor düşler kadar
Bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır
Sevgi eskidikçe sevgi"

13 Haziran 2017 Salı

"sürekli bir şeyler bitiyor
çakmağın gazı, içtiğin sigara
ot sardığın kağıt
cumartesi bitiyor, sonra pazar da
az önce aldığın bira ve güneşli günler
severek okuduğun şiir
bakmaya doyamadığın gözler de biter
yağmurlar da
bitmek için var olmanın ıstırabı
her yeri doldurur ya bazen
işte onlar da biter
varlığımızla, tükenmeyi kutsarken
gidilen bir sürü yol
yollardan gelen bir sürü şey
tüm ihtişam, gösteriş ve şaşaa
tapınmalar
verilen bir sürü mücadele
ve elde edilemeyen her şey
üzerimize yağan şu yağmur
yazdığım satırlar, duyduğum sesler
bu kocaman kafalar
çirkin memeler, şekilsiz göbekler
yalnızlık bile biter
ama
bir tek şeye inanmıyorum
varlığın
bende, ben bitene kadar
bitmez"

5 Mayıs 2017 Cuma

Bugün birisini sana benzettim
Dayanamadı yine doldu gözlerim
Hayır seni özlediğimden değil
Hatırlamadığımdan çillerinin yerlerini

1 Mayıs 2017 Pazartesi

"ayrıldığımız gündü.
mutfaktaydık, buzdolabının yanında, kapısı açıktı, her şey bambaşka görünüyordu yüzüne vuran o soğuk ışıkta
''biliyor musun,'' dedin. ''sen neye benziyorsun biliyor musun?''
epeydir aradığın şeyi bulmuş olmanın hem sevinç, hem keder veren gizi bir an için bulandırmıştı yüzüdeki tedirginliği, kırıklığı. sis açığa çıkmıştı. sonra yavaşça çevirip başını yüzüme baktın kuyuya düşmeye benzeyen derin bir korkuyla.
''neye?'' dedim, yanyanayken yaşadığımız ayrılığın adını sorar gibi, ''neye?''
''bilardo toplarına.''
''neden?'' dedim.
''yazgını hep başkalarının ıstakalarının insafına bırakıyorsun da ondan...''
bir uçurum gibi derinleşen sessizlik o an başlamıştı bile bizi birbirimizden uzaklaştırmaya
beni terketmeden önce yaptığın son konuşma oldu bu.
sonra iki arkadaşım geldi, birinin omuzunda ağladım, hangisiydi şimdi hatırlamıyorum. sonra birlikte başka bir kente gittik, anlarsın ayrılığın ilk günlerine o eve katlanamazdım, sonra ben başka aşklara, sonra ben başka evlerin duvarlarına başka takvimler astım
şimdi ne zaman birinden ayrılsam ıstakaların sesi patlıyor kulaklarımda
ardından bilardo topları
dağılıyor dört bir yana
seni hatırlıyorum o soğuk ışıkta bir daha
bir daha
bir daha"

21 Nisan 2017 Cuma

Bulutların üzerinden aydınlık şehirlere bakmaktansa uyumayı tercih ettim de ben senin yanında yatarken güzelliğinden tek zerre uyku girmedi gözüme

26 Mart 2017 Pazar

"seviştik!
evet bu bir günah
bilirsin tanrı her şeyi görür
sanırım orada durup saatlerce bizi izledi
ama şuna eminim ki
ikimizden biri olmayı her şeyden çok isterdi"

14 Mart 2017 Salı

"Sen beyaz bir kadınsın
Uzaktaki
Gözlerin aklımdan çıkmıyor
Sen beyaz bir kadınsın karanlıkları dinleyen
Uzaktaki
Sarmaşıkları duyuyor musun rüzgarda
Yorgun başını üşümüş yastığına koyuyor musun
Uyuyor musun"

5 Mart 2017 Pazar

"Sen el kadar bir kadınsındır
Sabahlara kadar beyaz ve kirpikli
Bazı ağaçlara kapı komşu
Bazı çiçeklerin andırdığı
İş bu kadarla bitse iyi
Bir insan edinmişsindir kendine
Bir şarkı edinmişsindir, bir umut
Güzelsindir de oldukça, çocuksundur da
Saçlarınla beraber penceredeyken
Besbelli arandığından haberli
Gemiler eskirken, deniz eskirken limanda
Sevgili."

25 Şubat 2017 Cumartesi

Gülüşünü son kez görmek isterim
Gülüşlerinde ölüp oraya gömülmek
Ellerini tutup, seni seviyorum demek

24 Şubat 2017 Cuma

Ağır ağır soğur bedenleri
Ve yakasını bırakmaz pişmanlıkları
Metroda hep aynı yöne bakanların
Eve hep aynı yoldan yürüyüp,
Hep aynı müziği dinleyenlerin
Seyahat etmeyenlerin
Risk almayanların
Kapıları çekip çıkmayanların
Kavga etmeyenlerin
Göz yaşı dökmeyenlerin
Gülmeyenlerin,
Bütün acılara rağmen gülmeyenlerin
Kaybolmayanların
Aşık olmayanların
İnsanların gözlerine bakmayanların
Bir aldanışları olmayanların
Bir vazgeçişi,
Bir kaybedişi
Sokak köpeklerinden kaçanların
Parmaklarını kedi tırnaklamayanların
Hep aynı saatte yatıp, hep aynı saatte kalkanların
Geceleri yolda yürümeyenlerin
Uçağa binmeyenlerin
Nefesini tutmayanların
Denizde açılmayanların, dibe dalıp kum çıkarmayanların
Yalın ayak koşmayanların
Terlemeyenlerin
Sırtını sevdiğine dayayıp uyumayanların
İnsanlara güvenmeyenlerin
Ağır ağır soğur bedenleri
Ve yakasını bırakmaz pişmanlıkları

23 Şubat 2017 Perşembe

"Öylesine beklemişiz sanki bir garda
Sordurmuşuz treni gelmeyecekmiş
Öyle susup oturmuşuz orda bir bankta
Kaçırırsak treni beklemeyecekmiş

Ağlamışız acımızdan
Bir tel koptu saçımızdan düştü yerlere
Düştü yerlere

Atmışız da, tutmuşuz da, sallamışız kıçımızdan
Öyle iyiyse bile, öyle iyiyse bile

Ben ister miydim böyle olsun ah canım, ah gülüm
Kaderim uğraşacak bir beni seçti
Ben ister miydim böyle olsun, istemezdim
Saatim çoktan ikiyi geçti

Öylesine beklemişiz sanki bir garda
Sordurmuşuz birini gelmeyecekmiş
Ne gitmişiz, ne kalmışız öyle sokakta
Bir bilene sorduysam da söylemeyecekmiş"

17 Şubat 2017 Cuma

Çık gel ansızın
Bak gözlerime
Anlayayım ben de;
Neden yaşarmış bu kadar insan

11 Şubat 2017 Cumartesi

Ben koskoca bir şehri sen ordasın diye sevebilecekken artık sırf onunkilere benziyor diye kaçıyorum sokaklardan

5 Şubat 2017 Pazar

Ben ise şimdi sokak lambalarını seyrediyorum.
O her sabah gün ağarırken geçip gittiğin sokakları,
Geceleri başımı cama yaslayıp seyrediyorum.
Yollarını gözlemekten öğrendim ki;
Ortadaki lamba tam 3 dakika geç yanıyor diğerlerinden,
Ve yine öğrendim ki dönüş olmuyor gidenlerden.

4 Ocak 2017 Çarşamba

Eksikliğini hissetmeye başladığında özlersin
Hasta devayı
Taze ölü toprağı
Yazın ayazı
Gurbette vatanı
Eski bir tren rayları
Madenci güneşi
Nazım Piraye'yi
Mahkum özgürlüğü özler
Ama ben seni özlemiyorum
İnsan kalbinde olanı özler mi?

29 Aralık 2016 Perşembe

Bronz tenden, renkli gözden, sarı saçtan mı etkilenir insan her defasında. Bunları mı görür gözler sadece. Bunlara mı aşık olunur. Peki ya gülüşüne tutulursa, bir  bebeğe bakışına, yaşlı biriyle olan konuşmasına ya da bir köpeği sevişine?

21 Aralık 2016 Çarşamba

"Seni yerlerde göklerde bulamazlarken
 Bende gizli olduğunu sezenler olmuş

 
 Aramızda dağlar, yollar, yıllar var iken
 Beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş"

17 Ekim 2016 Pazartesi

6 meridyen 5 paralel değiştirdim
Değişmeyen tek şey
Hala bu coğrafyada
Kaybeden iki kişiden biriyim

15 Ekim 2016 Cumartesi

"İnsan bunları neden görür? Daha doğrusu neden bunlara takılır aklı? Basit: demek yürümeyen bir şeyler var. Evet, ama yürümeyen şey nerede? Eşyada mı? Yoksa.... Henüz düşünemiyordu; yalnız bir huzursuzluk, huzursuzluk bile değil, insanın bazı şeyleri yapmaya ve bazılarını yapmamaya farkettirmeden iten ve davranışlarında, eski alışkanlıklarına yabancı gelen küçük değişiklikler. Eve dönerken acele etmek için ihtiyaç duymuyordu içinde, örnek olarak. Bu ihtiyaç eksikliğini de düşünmüyordu aslında; sadece, eve dönerken acele etmiyordu. Bazı eski alışkanlıkları, unuttuğu hareketler, yokluyordu onu. Kitapçı vitrinlerinin önünde biraz fazla kalıyordu, duraklara en kısa yoldan çıkmıyordu; duraktaki insanlardan daha hesaplı davranıp dolmuşa önce o binmiyordu; bu beceriklilik, kendisini üstün saymasından oldukça önemli bi noktaydı oysa. Hafızasında bazı boşluklar oluyordu. Kendini birdenbire, elinde anahtarla kapının önünde buluyordu."

5 Ekim 2016 Çarşamba

Günlerden ekim
Aylardan güz
Mevsimlerden cuma
Bir mahçup gülümsemenin altında
Yeşil dağları kızıla çevirirken güneş
İçimdekilerden kalbim
Söyleyemediklerimden sen

22 Eylül 2016 Perşembe

Sözlerimi duyduğunda
Bana bir kez inandığında
Ya da gözlerime bir kez baktığında
Anlayacaktın
Anlayacaktın ne kadar yalnızız
Anlayacaktın ama çok geç olacaktı
Konuşmak için
Ellerimi tutmak için
Bir söz gerekti unutmak için
Sen söylemedin
Bu boş kahrolası dünyada
Sen anlamadın
Şimdi gidiyorum
Bir sabah uyandığında burda olacağım
O güne dek
Elveda

16 Eylül 2016 Cuma

"Bir konuşsaydım inan, bir konuşsaydım
Nasıl da sevecektin beni
Bu yüzden koptu fırtına
Enkaza dönen yüreklerimizde.
Bir kez konuşmak istedim
Susturdun yüreğimi,
Hani derler ya... idam mahkumunun bile
Son sözü sorulur,
Sen son sözümü bile sormadın bana
Bir sorsaydın söyleyecektim
O canı cehenneme yüreğin
Noktasız sevdasını"

26 Temmuz 2016 Salı

Önceleri bir hevesti ay ışığının tınısında güzelliğin
Bir ahenk
Bu kör edesi ışıklar yalnız seni göstermek için çarpıyordu sanki gözüme
Bir heyecan
Sonra bir tutku sardı dört bir yanımı
Gözlerinin gözlerime değmesi için bir bekleyiş
Bir umut
Seni izliyorum
Çok uzaklardan
Saçlarının uçuşu çekiyor dikkatimi
Gözlerin ne renk anlamaya çalışıyorum
Bir sevda
Sen
Sen ey aşk ile bin keder arasında bırakan
Ey bütün güzelliklerin sahibi
Sen de beni gördün ya
Bahar geldi
Çiçekler açtı yurdumun dağlarında
Bin sevinç

9 Temmuz 2016 Cumartesi

öylesine güzelsin ki
çiçekleri anımsatıyorsun bana,
açmak için baharı bekleyen.
önceleri bir tomurcuk gibi
dalından yeni koparılmış ve yalnız
ardından serpiliyor her şey ortaya
yaprakların ve sen
bir bir açılıyor
ta ki gözlerin gözlerime değene dek
sen; ey gönlümdeki fırtınaların sebebi
sen yoksan bu kentte daha ne anlamı var durmamın
sen bilmiyorsan sevdamı ne anlamı kaldı yaşamın
ve sen
bir gün
okumayacaksan bu yazdıklarımı ne anlamı kaldı kalemin, kağıdın
haydi çık gel
çık gel ki bitsin bu yağmurlar
baharım ol benim
güneşim ol
ayım ol
tut ellerimden
bir ömür boyu benim ol

17 Aralık 2015 Perşembe

"Sessizce kimsesizce
Gönderdim dudaklarımı
Öpme, al yeter
Hiç tanımaz tenim ellerini
Bilmez yüreğim, bilmez yüreğini
Ah bu koku bu ten bu dokunuş
Ah bu delilik sarsar bedenimi
Yok olmak anıdır şimdi"

8 Aralık 2015 Salı

ve senin isminle başladı yine her cümle aklımda
ve yine senin ellerin eşlik etti bana kaybolmamam için bu yol ayrımında

6 Aralık 2015 Pazar

Saatlerce karşımda otursa saatlerce izleyebilirdim
Ah o gülen gözlerini bir kere daha görebilmek için nelerimi vermezdim

19 Kasım 2015 Perşembe

10 Kasım 2015 Salı

özür dilerim sevgili
yaptığım onca şey için değil
yapamadıklarım için bu
sen ağlarken farketmediğim için
sen böyle kırılırken uyuduğum için
seni böylesine üzerken arkamı dönüp gittiğim için
özür dilerim sevgili
sana süslü kelimeler söylemedim
belki sana bir kez olsun bile ne çok sevdiğimi söyleyemedim
sen benim sana söyleyemediklerimsin
sen sana hissetiremediklerimsin
sen beni ben yapan en güzel özelliğimsin

6 Kasım 2015 Cuma

hüzün kokar gölgeler
o ağaçlarin gölgeleri
şahitlik etmiştir büyük aşıklara
ve ayrılıklara
bütün ayrılıklara
o gölgede sarılmış bütün aşıkların ayrılıklarına
bizim ağacımızın altı huzur kokuyor
biz kokuyor
sarıl bana sevgili
o gölgenin bugüne kadar gördüğü bütün ayrılıklara inat
her birine lanet edermişcesine sarıl bana
öyle bir sarıl ki o gölgede son bir kez sarılmak isteyip sarılamayan bütün aşıkların kemikleri sızlasın
her birinin akılları bizde kalsın
sarıl ki sevgili bütün karanlıklar aydınlansın
bütün aşıklar yalnız bizim gölgemizde toplansın

31 Ekim 2015 Cumartesi

bilemiyorum ne vardı kokusunda
ben mi öyle hissederdim
yoksa hep mi baştan çıkartırdı böyle
sessizliğe davet
sensizliğe ne hacet

güzel olanı budur belki de
uzaktan kaybolmak gözlerinde
ellerinin dokusunu hissetmeye çalışmaktır belki
belki de yalnız düşlerde okşamak saçlarını
ellerimi uzatsam dokunabilecekken
aramıza duvarlar örmektir belki de
sarılmamız için dönerken dünya
arkanı dönüp gitmendir
ya da
dans etmemiz için esiyorken rüzgar usulca
görmezden gelmendir senin
belki de gerçek yapmak değil de
hayallerimde yaşamaktır seni
gerçekleşmeyeceğini bildiğin bir dileği tutmaktır
budur belki de seni özel yapan
en yakınındayken en uzakta olmak güzeldir belki
en uzaktayken en yakınında hissetmektir belki de

18 Ekim 2015 Pazar

"Fakir semtlerde sokak lambaları
Evlerinkinden önce yanar
Ve çocukların düşlerinde paslanır kırmızı bisikletleri"

17 Eylül 2015 Perşembe

"Bana ait ne varsa seni korkutuyor
Sana ait ne varsa hiçbiri benim değil"
"Öpüşlerle yeniden çizerdim seni"
Olmasaydı imkansız aşklar
Ve kavuşabilseydi Mecnun Leylasına
Dokunabilseydi her insan sevdiğine
Ve önemi olmasaydı mesafelerin
Yazılmasaydı şiirler okunmak için
Ve yalnız kendi bilseydi şairin
Tutmasaydın ellerimi bir gece vakti
Ve engeller olmasaydı bize
Öpemez miydim seni dokunmadan tenine
Ve hissedemez miydim nefesini nefesimde
Aynı güneş ısıtmasaydı ikimizi
Ve ben bakarken dolunaya sen görseydin hilali
Anlamı kalmasaydı aşkın, sevginin
Ve ağızdan çıkan her bir hecenin
Yine severdim seni
Yine, o ilk günki çocuk gibi
Gelişigüzel, tek düze hayatıma
Gülüşü güzel bir damga vurdun
Sesin;
Duvarları beyaza boyamak gibi
Tertemiz.

Yukardan aşağı , soldan sağa

Al / onu / ey / zalim
Onu / mest / eden / sen misindir
Ey / eden / bırak / sevdiğimi
Zalim / sen misindir / sevdiğimi / çalan

Seni unutmayacağız abim
Seni unutmayacağız gülüşünde bin şenlik olan çocuk
Gözlerindeki yiğitliği unutmayacağız
Yüreğindeki kudreti
Seni unutmayacağız Kürşat
Yiğidim, aslanım
Sana sonsuz yemin olsun
Varoldukça bedenim bu dünyada
Yaşatacağım hatıranı rüzgarda
Güneşte
Baharda yaşatacağım seni çocuk
Açan her çiçeğe soracağım seni
Solan her çiçekle selam yollayacağım
Doğan güneşlerle bekleyeceğim seni
Bir gün çıkar gelirsin diye
Hep açık bırakacağım kapımı
Ne mümkün seni unutmak
Ne vakit düşünsem seni dolar gözlerim
Hayır suçlamıyorum kaderi
Yanımdayken sana bir kere daha fazladan sarılmayan kollarımı suçluyorum
Her güzel anında yanına koşmayan bacaklarımı
Sana bakmadığı her saniye için gözlerimi suçluyorum
Ben kendimi suçluyorum
Senin de canını sıktım anlatarak biliyorum
Çok özledim seni
Merak etme ama
Son görüşmemizden beri bir buçuk sene geçti
Böyle hızlı geçiyor zaman
Az kaldı kavuşmamıza
Bilmiyorum arkadaşın var mı orada
Sen bulmuşsundur kendin gibi güzel insanları
Hepsine selam eder
O tertemiz alnından öperim kardeşim
PERSPEKTİF

Uzaklaştıkça küçülmeli her şey
Aşk neden dahil değil perspektife
Engel değiller mesafeler
Sen uzaklaştıkça büyüyor sevgim
Kaçtıkça artıyor