29 Aralık 2016 Perşembe
21 Aralık 2016 Çarşamba
17 Ekim 2016 Pazartesi
15 Ekim 2016 Cumartesi
"İnsan bunları neden görür? Daha doğrusu neden bunlara takılır aklı? Basit: demek yürümeyen bir şeyler var. Evet, ama yürümeyen şey nerede? Eşyada mı? Yoksa.... Henüz düşünemiyordu; yalnız bir huzursuzluk, huzursuzluk bile değil, insanın bazı şeyleri yapmaya ve bazılarını yapmamaya farkettirmeden iten ve davranışlarında, eski alışkanlıklarına yabancı gelen küçük değişiklikler. Eve dönerken acele etmek için ihtiyaç duymuyordu içinde, örnek olarak. Bu ihtiyaç eksikliğini de düşünmüyordu aslında; sadece, eve dönerken acele etmiyordu. Bazı eski alışkanlıkları, unuttuğu hareketler, yokluyordu onu. Kitapçı vitrinlerinin önünde biraz fazla kalıyordu, duraklara en kısa yoldan çıkmıyordu; duraktaki insanlardan daha hesaplı davranıp dolmuşa önce o binmiyordu; bu beceriklilik, kendisini üstün saymasından oldukça önemli bi noktaydı oysa. Hafızasında bazı boşluklar oluyordu. Kendini birdenbire, elinde anahtarla kapının önünde buluyordu."
5 Ekim 2016 Çarşamba
22 Eylül 2016 Perşembe
Sözlerimi duyduğunda
Bana bir kez inandığında
Ya da gözlerime bir kez baktığında
Anlayacaktın
Anlayacaktın ne kadar yalnızız
Anlayacaktın ama çok geç olacaktı
Konuşmak için
Ellerimi tutmak için
Bir söz gerekti unutmak için
Sen söylemedin
Bu boş kahrolası dünyada
Sen anlamadın
Şimdi gidiyorum
Bir sabah uyandığında burda olacağım
O güne dek
Elveda
Bana bir kez inandığında
Ya da gözlerime bir kez baktığında
Anlayacaktın
Anlayacaktın ne kadar yalnızız
Anlayacaktın ama çok geç olacaktı
Konuşmak için
Ellerimi tutmak için
Bir söz gerekti unutmak için
Sen söylemedin
Bu boş kahrolası dünyada
Sen anlamadın
Şimdi gidiyorum
Bir sabah uyandığında burda olacağım
O güne dek
Elveda
16 Eylül 2016 Cuma
"Bir konuşsaydım inan, bir konuşsaydım
Nasıl da sevecektin beni
Bu yüzden koptu fırtına
Enkaza dönen yüreklerimizde.
Bir kez konuşmak istedim
Susturdun yüreğimi,
Hani derler ya... idam mahkumunun bile
Son sözü sorulur,
Sen son sözümü bile sormadın bana
Bir sorsaydın söyleyecektim
O canı cehenneme yüreğin
Noktasız sevdasını"
Nasıl da sevecektin beni
Bu yüzden koptu fırtına
Enkaza dönen yüreklerimizde.
Bir kez konuşmak istedim
Susturdun yüreğimi,
Hani derler ya... idam mahkumunun bile
Son sözü sorulur,
Sen son sözümü bile sormadın bana
Bir sorsaydın söyleyecektim
O canı cehenneme yüreğin
Noktasız sevdasını"
26 Temmuz 2016 Salı
Önceleri bir hevesti ay ışığının tınısında güzelliğin
Bir ahenk
Bu kör edesi ışıklar yalnız seni göstermek için çarpıyordu sanki gözüme
Bir heyecan
Sonra bir tutku sardı dört bir yanımı
Gözlerinin gözlerime değmesi için bir bekleyiş
Bir umut
Seni izliyorum
Çok uzaklardan
Saçlarının uçuşu çekiyor dikkatimi
Gözlerin ne renk anlamaya çalışıyorum
Bir sevda
Sen
Sen ey aşk ile bin keder arasında bırakan
Ey bütün güzelliklerin sahibi
Sen de beni gördün ya
Bahar geldi
Çiçekler açtı yurdumun dağlarında
Bin sevinç
Bir ahenk
Bu kör edesi ışıklar yalnız seni göstermek için çarpıyordu sanki gözüme
Bir heyecan
Sonra bir tutku sardı dört bir yanımı
Gözlerinin gözlerime değmesi için bir bekleyiş
Bir umut
Seni izliyorum
Çok uzaklardan
Saçlarının uçuşu çekiyor dikkatimi
Gözlerin ne renk anlamaya çalışıyorum
Bir sevda
Sen
Sen ey aşk ile bin keder arasında bırakan
Ey bütün güzelliklerin sahibi
Sen de beni gördün ya
Bahar geldi
Çiçekler açtı yurdumun dağlarında
Bin sevinç
9 Temmuz 2016 Cumartesi
öylesine güzelsin ki
çiçekleri anımsatıyorsun bana,
açmak için baharı bekleyen.
önceleri bir tomurcuk gibi
dalından yeni koparılmış ve yalnız
ardından serpiliyor her şey ortaya
yaprakların ve sen
bir bir açılıyor
ta ki gözlerin gözlerime değene dek
sen; ey gönlümdeki fırtınaların sebebi
sen yoksan bu kentte daha ne anlamı var durmamın
sen bilmiyorsan sevdamı ne anlamı kaldı yaşamın
ve sen
bir gün
okumayacaksan bu yazdıklarımı ne anlamı kaldı kalemin, kağıdın
haydi çık gel
çık gel ki bitsin bu yağmurlar
baharım ol benim
güneşim ol
ayım ol
tut ellerimden
bir ömür boyu benim ol
çiçekleri anımsatıyorsun bana,
açmak için baharı bekleyen.
önceleri bir tomurcuk gibi
dalından yeni koparılmış ve yalnız
ardından serpiliyor her şey ortaya
yaprakların ve sen
bir bir açılıyor
ta ki gözlerin gözlerime değene dek
sen; ey gönlümdeki fırtınaların sebebi
sen yoksan bu kentte daha ne anlamı var durmamın
sen bilmiyorsan sevdamı ne anlamı kaldı yaşamın
ve sen
bir gün
okumayacaksan bu yazdıklarımı ne anlamı kaldı kalemin, kağıdın
haydi çık gel
çık gel ki bitsin bu yağmurlar
baharım ol benim
güneşim ol
ayım ol
tut ellerimden
bir ömür boyu benim ol
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)